Tuz(Sodyum klorür-NaCl) vazgeçilmez bir besin katkı maddesidir. İnsanların kanında ve hücre özsularında belirli bir konsantrasyonda (derişimde) tuz bulunması hayati önem taşır. Aralarında yarı geçirgen bir zar bulunan iki sıvı arasında madde alış-veriş olur. Alış-verişin yönü derişimi çok olan maddenin, derişimi az olan tarafa geçmesi şeklinde olur. Bu olaya osmoz denir. Osmoz canlıların yaşamı için olmazsa olmazlardandır.
Ülkemizde uzun yıllar boyunca iyotlu sofra tuzu kullanıldıktan sonra yeni yeni adından söz edilmeye başlanan kaya tuzu, içerisinde doğada serbest halde bulunan 84 mineralin “tamamını” içeren ve bu nedenle lezzetten de öte insan sağlığı için gereksinim niteliğinde olan bir tuz türüdür. Herhangi bir katkı maddesi içermeyen ve işlenmesine gerek olmadan kullanılan kaya tuzu, tamamen doğal yapıya sahip olduğu için dünyanın birçok yerinde araştırma yapan bilimadamları tarafından da tavsiye edilmektedir. Demir, Magnezyum, Kalsiyum ve Potasyum gibi insan vücudunun temel yapı taşlarını oluşturan mineraller açısından da son derece zengin olan kaya tuzunun gerçek anlamda bir sağlık dostu olduğu söylenebilir.
Örneğin, kan kaybeden bir insana su vermezler, Damardan Tuzlu su (serum izotonik) verirler, bu serum 1000 gramında 9 gram tuz içeren bir çözeltidir. Kanımızda belirli oranda tuz bulunması aldığımız besinlerin emilimi ve hücrelere taşınması için gereklidir. Bu nedenle her gün belirli miktarda tuz tüketmek zorundayız.